Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

13 Kasım 2011 Pazar

Sobasız evde büyüyen nesil -1-

80'li yıllarda doğan ben ve ben gibiler, hem sobayı yaşadılar doya doya hem de kalorifer,klima,elektrikli ısıtıcıları ve benzeri ısınma araçlarını. Fakat sobayı hiç tanımadan doğan nesil için gerçekten üzülüyorum. Sobayı bilmeden geçen çocukluğun ciddi anlamda sevgi eksikliğine yol açacağına inanıyorum. Belki eski olan şeyleri sevdiğimden aslında eskimişliğin verdiği anlamı sevdiğimden dolayı bana öyle geliyordur fakat çoğu insanın da benim gibi düşündüğünü biliyorum. Soba sadece ısınma aracı değil aynı zamanda o evin eğlencesi idi. Sobanın o iliklerine kadar ısıtan sıcaklığına değiniriz pek tabi fakat asıl konu sobanın bir tv gibi o dönemlerde izlenilen bir nesne olduğudur. Herkes sobanın çevresinde yakınında, eller ovuşturulur, gözler sobaya dikilir, onun sesi dinlenir: ninni gibidir odunların yanması,harlaması alevlerin...hele bir de gaz lambası ile aydınlanan loş bir köy evi ise,evi aydınlatır tavana vuran alevlerin ışıltısı. Uyuyana kadar onlar izlenir tavanda, anne bir şeyler asmışsa askılığına şıp şıp fos fos şeklinde yeni bir ninni dinlemek mümkün sobadan. Tüm aileyi bir arada tutar soba, hatta sıkça verilen bir örnek vardır okullarda deneme yanılma yöntemi ile ilgili; çocuk deneme-yanılma yöntemini soba ile teması ile öğrenir,yani eğiticidir aynı zamanda soba. Gelelim işin diğer bir tarafına; sobanın sayısız nimetlerinden birisi de yemek konusudur. Soba da pişirilen en efsaneleşmiş şey kestane de olsa bununla kalmaz biz evimizde üzerinde ekmek kızartır,ona ev salçası sürerdik o da yetmez üzerinde patates kızartır idik. Bir de köy de anneannem de, köy tipi soba vardı,bir gözü olan fırın gibi onda yapılan yemeklerin tadından hiç bahsetmek dahi istemiyorum; harikaydı. Son olarak ise şunu da hatırlıyorum kardeşim ile karanlıkta sobanın yansıyan ışığı ile elimizle gölge oyunları yapardık. Ben sanmıyorum ki bir ısınma aracı bir toplum için bu kadar önemli bir araç haline gelebilmiştir belli bir zaman diliminde. Kısacası Türk toplumu için; soba bir kültürdür. Ve ne yazık ki bu kültürümüze sahip pek çıkamadık; yine kolaya kaçtık; zor geldi külleri ile uğraşmak ve artık Tv vardı ve sobanın tüm işlevlerini yerine getirebiliyordu. Ben hala bugün Televizyonlardaki onca aptalca şey yerine o sobanın tavana vuran ışığını seyretmeyi tercih ederdim. Yine içimi ısıtan o sıcaklığı yapmacık dizilerdeki sıcaklığa tercih ederdim. Sobasız büyüyen bir nesil nelerden yoksundur aklıma geldikçe yazmaya devam edeceğim. Ve hala kışın gittiğimiz bir evimizin odasında soba olmasının tadını çıkaracağım...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder