Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

6 Ekim 2011 Perşembe

ADALETİN BU MU DÜNYA?




Aslına bakarsanız bence bizi rahatsız eden o şarkının dediği gibi değil, velhasıl "adaletin bu mu dünya" ? derken fazla adil, adaletli olmasından yakındığını düşünmekteyim. Bakın çevrenize ki kendinizi de mutlaka orda bir yerlerde göreceksiniz, yaptığınız hatalara işlediğiniz günahlara bakın orada şimdiyi görmeniz dahi mümkün olabilecektir, sonra tekrar dönün yüzünüzü zamana yaptığınız iyiliklere herkesin yapmadığı sizin yaptığınız erdemlere bakın, karşılıksız sevgilerinize bakın yine şimdiyi göreceksiniz. Mesela birine resmen bir ilişkiyi eziyet haline getiriyorsun sonra başkası da sana öyle yapıyor; birine yaptığın haksızlığı başkası da sana, birine attığın tokatı da bir başkası sana, birine ettiğin küfürü de bir başkası sana yine...böyle bir döngü aslında hayatın adaleti; senin durduğun yer farklı; bazen öznesin bazen nesne bazen hiç içinde olmadığın bir cümlenin sonunda noktasın.Bazen içinde kalbinde olduğun bir cümlenin dışındasındır, en sevdiğin cümlene bakarsın dışardan senin ağzından çıkan cümlenin başka ağızlarda duruşunu seyredersin, ne kadar yapmacık gelir ne kadar küstah ne kadar gereksiz, sana...ama başkasının ağzından çıkan bir cümle de senin ağzında öyle durmuştur mutlaka?






Hayat bunun üzerine kurulu değil ama bu insanların dünya için tasavvur ettikleri oyundan ibaret sadece bunun farkına varabilmek önemli esasen. O zaman sana çok saçma, basit, aptalca gelen şey, o şey ki şudur, bir hoca derse girer der ki yazın evladım bakalım, "özgürlük: kendine yapılmasını istemediğin bir şeyin başkasına da yapılmamasıdır " der. Bu dur yani bunun sınırları der. İçinden dersin s.ktr git hoca... Sonra zaman geçer, ki her b.ku biliyorum sandığın zamanlar geçer, ki anlarsın ki en büyük b.k hayatmış sende bir b.k değilmişin, daha fazla b.k kelimesini kullanmak istemiyorum:) neyse bir bakmışın hayat, kendine yapılmasını istemediğin şeyi bir başkasına yapmakmış öyle değilse bile insanların anladığı buymuş kurdukları düzen buymuş, ararsın sana bunları öğreten o hocayı 118 80 olur artık çok alternatifte var, şanslısın da artık:) ülke eski ülke değil gelişmiş her yer de bölünmüş yol var biraz daha zorlasan ülke bölünecek felan...bir neyse hakkımı daha kullanıyorum:) neyse, aradın buldun sana bunları öğreten hocanı ki bunları anlatan hocan vatandaşlık dersine giren hocansa yine iyi. yok milli güvenlik dersine giren hocansa bunları anlatan arasanda bulamazsın ergenekon falan malum olaylar var:)






neyse hakkımda bitmişken konuyu bağlayayım isterim, sonuç olarak dünyanın kendi düzeni,insanların yarattığı düzen ve bize anlatılan düzen her ne kadar günümüzde çok farklı olsa da biz farkında olmadan bunların arasındaki adalet duygusu çok iyi işliyor, bizim yıllarca bağırdığımız adalet yok, adaletin bu mu dünya gibi naralar atmamız kadar saçma bir şey de yok. Adalet o kadar göreceli bir şey ki adalet bazen bizim çokta farkında olmadığımız bir olguya dönüşebiliyor, adaletsizliğin yarattığı adalet daha sarsıcı daha cezalandırıcı daha adil olabiliyor çoğu zaman. Bazen bizi rahatsız eden de bu oluyor, bu dünya bu kadar da adil olmak zorunda mı?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder