Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

6 Ekim 2011 Perşembe

Neden Sevgilim yok?



Çünkü; tüketilen şeyler sadece teknoloji değil. Şimdi ne alakası var diyebilirsiniz. Bu konuya açıklık getirmeden önce belirtmek isterim ki teknoloji-sevgi,araç-sevgili kavramları arasındaki benzerlik inanılmaz boyutlara gelmiş bulunmaktadır. Bu bir kültürdür, sen ben teknolojiyi tüketirim arkadaşım ama tek eşlilikten sadakatten yanayım diyemezsin toplum olarak. Şimdi daha çok ne alakası var dediğinizi duyar gibiyim. İlaç içiyorsun, o an seni rahatlatıyor bu fakat yan etkilerini de riske etmek durumundasın,aynen böyle bir olgu tüketmek. Sen tüketirken rahatlıyorsun fakat aldığın risklerde oluyor. Nedir? Bu çok konuşulan "biz tüketim toplumu olduk" ibaresi. Yetinmek ile Tüketmek karşı karşıya geliyor. Eski yıllara gidiyoruz "Yetinmek" kral orada,günümüze geliyoruz kral değişmiş, yeni kralın adı "Tüketmek" olmuş. Yani "Zaman" kavramı çıkıyor karşımıza. Anlıyoruz sadece "Tüketim Toplumu" olmamışız,zamanda "Tüketim Zamanı" olmuş. Her şeyin başına koyduğumuz "Tüketim" kelimesi gelmiş "Sevgi" kelimesinin başına da konmuş. Konmuş da ne olmuş dediğinizi duyar gibiyim. Şu olmuş; hani çok meşhur bir araba firmasının sloganı var "Biz daha iyisini yapana kadar en iyisi bu" diye, ilişkilerde de şu mantık yerleşmiş Tüketim Toplumunda "Ben daha iyisini bulana kadar benim ki bu"...Her şey ama yaşadığımız her şeyin ömrü daha iyisini bulana kadar olmuş...Tüketim toplumundaki bu özelliği bir benzetmeyle süsleyelim; nasıl telefonların yeni çıkan modeli piyasaya sürülünce onun hayranı oluyoruz eskisini bırakıyoruz hemen, ilişkilerde böyle yaşanıyor artık. Bu da yazının başında bahsettiğim şu anlayışı ve kavramsal benzerliği doğuruyor; sevgi mi tüketim mi?, sevgili mi araç mı? Tüketim Toplumlarının bir diğer özelliği de burada ortaya çıkıyor işte: "Aynılaşmak"...Tüketim Toplumlarındaki insanlar birbirlerine benzerken dışarıda kalan insanları ise toplumdan dışlıyor; böylelikle bunların dışında kalan farklı çizgilerde aynılaşmak zorunda kalıyor; sonuç birbirinin aynısı bir toplum; birbirinin aynısı insanlar ve birbirinin aynısı ilişkiler yaşanıyor.

Ne büyük bir felaket aman tanrım! Evet ben böyle diyorum kendime çoğu zaman. Atilla İlhan ustanın "Kimi Sevsem Sensin" şiiri beliriveriyor aklımda birden; bu dizedeki "Aynılık" vurgusu ile günümüzdeki "Kimi Sevsem Sensin" aynılığını mukayese ediveriyor beynim. Kimi Sevsem "Blackberry", Kimi Sevsem "MANGO", Kimi Sevsem "Trendyol" diyesim geliyor. Bilemiyorum hala iyisin, hoşsun neden sevgilin yok dediklerinde ne derim nasıl izah ederim ama benim naçizane düşündüklerim böyle. Bu arada sevgililere de bir sözüm var: Burada anlatılanların sizinle hiç bir ilgisi yok, anlattıklarım tamamen benim art niyetim ve fesatlığım...

Son olarak bu yazıda bahsettiğim bir çok konuya uyacağını düşündüğüm,çok sevdiğim Ümit Yaşar Oğuzcan ustanın "Önce Aşk Vardı" şiirinden bir bölümle yazımı noktalıyorum:




Şimdi sen varsın ama o aşklar yok

O eski ilahlar yok taptığımız

Düşlerimizde çığlık çığlığa yalnızlığımız

Artık o yıldızlar, o geceler, o rüzğar yok

Şimdi sen varsın ama o aşklar yok...


1 yorum:

  1. Sana aşık olabilirim !
    Ne kalemdir , ne anlatımdır bu..
    Bunca harf bolluğundan ince ince seçip almışsın sanki her birini,sonra birleştirip kelime yapmış,cümlelere dönüştürmüşsün..
    ve ilham perisi oldun..

    son olarak..
    geceye sürgün olan bizdik
    öykümüz aşkla başlamıştı
    ve ayrılıkla bitiyordu bütün romanlarımız
    geceydi

    YanıtlaSil