Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

9 Ekim 2011 Pazar

Rutkay Aziz olabilmek ne ister?

48. altın portakal ödül töreninde ödül alan ve bir konuşma yapan Rutkay Aziz, "gerçek" bir sanatçı olduğunu bir kez daha kanıtladı. Onun da dediği gibi "gerçek bir sanatçı" olmak tanıklığı, topluma tanıklık etmeyi beraberinde getirir. Ve gerçek sanatçılar asla paranın,iktidarın köpeği olmazlar ve olmamışlardır. İktidar korkusuyla, Rutkay Aziz ustanın da dediği gibi davasından vazgeçenler ya da bir yerlere gelebilmek için kişiliğini satan dönekler bir kahvaltıya tav olarak söylem değiştirmişlerdir. Lakin her şeyin gerçeği sahtesi olduğu gibi sanatçılarında gerçeği sahtesi olmakla beraber bugün bazı şeylerden korkanlar ya da bazı şeylere tapanlar bu toplumun nazarında bir zavallı olarak yeri alacaktır. Rutkay Aziz usta konuşurken o ses tonu,söylem kabiliyeti hemen aklıma "Cumhuriyet ve Kurtuluş" filmlerin de canlandırdığı Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ü getirdi. Ve bir kişiyi daha hatırlattı; o da hiç bir şey için davasından vazgeçmemiş; ülkesini canından çok seven, Türkçenin büyük şairi:  Nazım Hikmet'i. Konuşma yaparken ki tonlamaları Nazım'ın şiir okurken ki vurgularıyla aynıydı, yakından takip edenler bunu fark etmişlerdir. Hiç şüphesiz halen daha Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfının Başkanlığını yapan, Nazım Hikmete ait oyunları sahnelemiş, yönetmiş ve onu özümsemiş birisi için bu benzerliklerin olmaması imkansız. Hayatım boyunca izinden doğrularından davalarından asla ayrılmayacağım bu iki insanı birden tek bir kişi de gördüm; Rutkay Aziz orada konuşmasını yaparken. İçinde bulunduğumuz bu günlerde ustanın da aktardığı gibi "Dünya'nın en tehlikeli hali, cehaletin örgütlü eyleme geçme halidir." ülkemizde yaşanan da bizzat budur. Bu dönemde kimi sanatçılar davalarından kişiliklerinden vazgeçmeyerek hayatlarını sürdürürken; Rutkay Aziz, Müjdat Gezen gibi, kimi sanatçılarda paralarına para katarak katıldıkları gecelerde dışarıdan ülkeyi yönetenleri öven konuşmalarına devam edecek kimileri de katıldıkları Tv programlarında kürt devleti kurulsun diyebilecek kadar zıvanadan çıkabilecektir. Ama toplumun hafızası ve tarih, zamanı geldiğinde herkesi her yaptığından sorumlu tutacaktır. Bir arkadaşımızın internetdeki yaptığı yorumda da dediği gibi; "Rutkay Aziz onurlu bir adam olarak faşizmi eleştirirken "Aman kamera bizi çekerse sıçarız" korkusuyla alkışla(ya)mayanlar. İşte faşizm..." diyoruz. Ve yazımın başlığında da belirttiğim gibi, görüyoruz ve biliyoruz ki Rutkay Aziz olabilmek ilk önce Atatürk İlke ve İnkılapları ile yaşamak; Nazım usta gibi cesur, yürekli ve her şeyden önce iyi,namuslu, doğru bir insan olabilmekten geçiyor...

1 yorum:

  1. vavvv..
    Rutkay Aziz bir başka..tamam sürekli onu takip eden biri değilim ama gördüğümde farkını ortaya koyabilen biri..Ve Nazım.. Onu kirletenlerden ve kirletecek olanlardan hep nefret ettim,edeceğim de.. Ama böyle insanlar var oldukça ne Nazım'ı iğrenç oyunlarına alet edebilir insanlar ne de "biz bittik.." diyebiliriz..
    iyi ki varlar..

    YanıtlaSil